Yoksa; durmalar yolun dışında mı kalıyor?
Yolda olmak güzel...
Yol bitmez...
Kadro;
Forvet : Bayram/V-Strom
Orta saha: Yılmaz abi/Varadero
Sağ bek : Teoman/Pegaso
Sol bek : Ben/Africa Twin
Burası Anamur'da kaldığımız otel. Hermes Otel, sadece yatacak yer istiyorum daha fazlasını istemem diyorsanız, idare eder. Kişi başı oda/kahvaltı 25 TL ödedik.
Ananmur'dan sonra güzel bir plaj ama anladığımız kadarıyla pek giren olmuyor. Adından da anlaşılacağı gibi karışan kaynak sularından dolayı oldukça soğukmuş...
Eğer bilmediğiniz bir yerdeyseniz köy kahveleri mola vermek için çok uygundur. Fiyatlar uygun, ortam samimi ve rahat.
Taşucu'nda Çoşkun'un büfesindeyiz. Burda kısa bir mola verip yolumuza devam ediyoruz.
Gazipaşa-Anamur arasında yol çalışmaları olduğu için toza bulandık. Bayram, moladan istifade edip kendini yıkattı:))
Bende birkaç artistik poz vereyim dedim ama mekan olarak benzinliği seçmem çok mantıklı olmamış sanırsam...
Silifke-İskenderun arası bu şekilde sıkıcı bir otobandı. Bu arada otobana yüklü bir miktar para bağışladık. Teoman'la ikimiz ortak KGS kartı alalım dedik ve aldık. Çıkışta kart ilk geçenden 2,75 TL kesiyor, ikinci geçenden en uzun mesafe (Şanlıurfa) parası kesiyor, yani 10 TL. Silifke-Adana arasında da benzer bir şekilde fazla ödeme yaptık. Ayrıca "motosiklet kartı yok, onun yerine araba kartı verecez" dediler. Zaman sorununuz yoksa otobanlara hiç bulaşmayın bence...
Ve... Antakya'dayız. Bayram ve Yılmaz abi otel bakmak için bizden ayrıldılar. Teoman bu arada motorunun hararet sorunu ile uğraşıyor (bu konuya sık sık rastlayacaksınız ilerleyen bölümlerde)...
En sonunda yatakhane tadındaki bu suiti Öğretmenevi'nde bulduk. Bir odada dört yatak, diğer bir odada da çift kişilik yatak, üçüncü odada oturma grubu ve televizyon var. Esas ilginç olan, tek banyomuz çift kişilik yatağın olduğu odada.
Kalacak yeri garantiledikten sonra kendimizi atıyoruz dışarıya. Asi nehrinin kenarındayız. Önce meşhur künefeden yiyoruz sonra Bayram'ın arkadaşı Vehbi gelip bizi alıyor ve bir bara götürüyor.
Sabah kalkıyoruz, kahvaltımızı öğretmenevinde yaptıktan/yapamadıktan (Antakya öğretmenevi oldukça büyük ve güzel ama kahvaltı konusunda herhangi bir beklentiye girmeyin hatta kahvaltı hiç yokmuş gibi davranın) sonra yürüyerek dolaşmaya çıkıyoruz.
Sabah kahvemizi burda içiyoruz, fincanlara dikkat. Fincanların burdaki fiyatı el yapımı 25 TL- makina yapımı olan 12 TL ama burdan almayın.
Uzun çarşının içinde dolaşıyoruz. Kağıt kebap yapan kasapların yerlerini öğreniyoruz ama ne yazık ki akşam saat 8 gibi geldiğimizde kapalı oldukları için yiyemiyoruz.(yemek konusunda daha güzel şeyler bulup karnımızı doyuruyoruz merak etmeyin:)
Bu arkadaş el yapımı takımı ve cezveyi 50 TL'ye veriyor. El yapımı değil, makina yapımı olsa bile diğerine göre daha ucuz. Bu arada ben almadım yanlış anlaşılmasın, sonra bana kahve içmeye gelirsiniz falan, Teoman aldı, gidecekseniz ona gidin...
Ve geldik Antakya Arkeoloji Müzesine, müze oldukça güzel ama tabi her zaman söylediğim gibi; biri bana anlatmadığı sürece ordaki yazıları okuyarak böyle yerleri gezmek hoşuma gitmiyor.
Gitmeyenler için fotoğrafları koyuyorum, en azından gittiğinizde neler göreceğiniz hakkında bir önbilgi olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder