4 Eylül 2008

*Africa Twin'in Günlüğü (Olympos- 27/04/08 )

Fethiye’den yola çıkılır. Kalkan Kaş arasında herhangi bir koyun fotoğrafı çekilir, bu Olympos a sahil yolundan gidildiğinin bir kanıtı olarak buraya eklenir.

Kaş merkeze kahvaltı için girilir. Eğer yabancı bir yerdeyseniz en ucuz kahvaltı olan bir pastanede simit ve çay tercih edilir. Tabi eğer para durumunuz iyiyse değişik tatlar deneyebilirsiniz, fiyatını sorun siz yinede (sonradan bir sürpriz olmasın).







Kaş’dan ayrılırken genel bir görüntü alırsınız, daha sonra gittim demenin garantisi olarak…



Yol arkadaşınızın da bir fotoğrafını almak lazım, mesela arka fona Çayağzı’nı alabilirsiniz.

Demre’ye gidince Noel Baba müzesine uğrarsın ama müze kartın yoksa masraf olmasın diye içini gezmeyip dışarıdan bakmakla yetinirsin.
Yolda vakit müsaitse sanat alıştırmaları yapılır.

Ordaydım demenin başka bir yolu…

Ve Finike – Enike…
İnsanlık ölmedi ya, Finike’ye gidilir, süt alınır, yavrular beslenir ve yola devam edilir…

Olympos’a gidilince Kadir’in yerine uğranır, burası iki yıl önce komple yanmış adamlar tekrar inşa etmişler.

Dönüş yolu yayladan.Sanırım biraz fazla çıkmışım(Olympos rakım:O).

Araştırmacı endurocu ruhu yeni bir çam türü keşfetti ve bunu sizinle paylaşıyor.
Yeni bir tür daha! Ama tam emin değilim manyağın biri ağaçların gövdesini kırmızıya boyamış da olabilir.


Yayla demek doğa demek, kendinle baş başa kalabilmek demek, dinginliğin anlamını keşfetmek demek…

Sanırım kendimle baş başa kalma olayını biraz fazla abarttım, yarım saat oldu ne insan ne de hayvan gördüm.

Neyse tamam bundan sonraki yolu biliyorum. Yani en azından ben öyle sanıyorum :) Bekle beni Fethiye…














4 yorum:

Adsız dedi ki...

mükemmel bir gezi olmuş.bizimle paylaştığığn için teşekkürler.devamını bekliyoruz...
DEVRİM&NURAN ARAT

Adsız dedi ki...

inia bana seninle o geziyi paylaşmatı çok isterdim.harika bir iş çıkarmışsın
rohat&mehtap duruk

Unknown dedi ki...

yeni geziler maceralar bekliyoruz..

Unknown dedi ki...

Çok özledim motosikletin verdiği özgürlük hissini. Gerçekten şiirde yazdığı gibi yavaş yavaş ölüyorum. Ama unutmatın bir gün "snake will back"